AB Komisyonu Türkiye Raporu: Kayıt dışı ekonomi azaldı, ama…
6 mins read

AB Komisyonu Türkiye Raporu: Kayıt dışı ekonomi azaldı, ama…

AB Komisyonunun Türkiye, Sırbistan, Arnavutluk, Karadağ, Kuzey Makedonya, Bosna Hersek, Kosova, Ukrayna ve Moldova’ya ilişkin son değerlendirmelerinin yer aldığı 2023 Genişleme Paketi, AB Komisyonunun Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi tarafından duyuruldu.

“Türkiye, AB’nin kilit ortağı ve aday ülke olmaya devam ediyor.” ifadeleriyle başlayan raporda dış politika, göç, ekonomi, enerji gibi başlıklarda Türkiye hakkında olumlu değerlendirmeler yer aldı, demokrasi, temel haklar, yargı gibi konularda önceki yıllarda yer verilen eleştiriler ise yinelendi.

Raporda, “Türkiye ekonomisi oldukça ileri düzeydedir ancak raporlama döneminde herhangi bir ilerleme kaydedilmemiştir.” ifadesi kullanıldı.

“Türkiye’de piyasa ekonomisinin düzgün işlemeye devam etmesi konusunda ciddi endişeler devam ediyor.” değerlendirmesi yapılan raporda, para politikasının uygulanması, kurumsal ve düzenleyici ortam gibi önemli unsurlarda uzun süreli gerileme yaşandığı iddia edildi.

Raporda, parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından yetkililerin, istikrar odaklı makroekonomik politikalara dönüş yönünde bazı adımlar attığına işaret edildi.

2022 yılında ekonomik büyümenin güçlü olmasına rağmen Türkiye’nin piyasa odaklı politikalardan uzaklaşarak ekonominin temellerini zayıflattığı, kırılganlıkları ve riskleri artırdığı iddia edilen raporda, enflasyonun bir miktar düştüğü ancak para politikasının olağanüstü düşük faiz oranlarına öncelik vermesi nedeniyle çok yüksek kaldığı belirtildi.

Raporda, seçimlerinin ardından para politikasının sıkılaşmaya başlamasıyla birlikte makro ihtiyati çerçevenin de kademeli olarak sadeleştirildiğine dikkat çekilerek, bu yıl maliye politikası tutumunun depremle ilgili harcama baskıları ve seçim öncesi bütçe cömertliğini artırmasıyla mali disipline olan bağlılığı sarstığı iddia edildi.

REVİZE EDİLMİŞ BÜTÇE KABUL EDİLDİ

“Seçimlerin ardından mali duruş sıkılaştırıldı ve temmuz ayında büyük vergi artışlarını da içeren revize edilmiş bir bütçe kabul edildi.” ifadesi yer alan raporda, kurumsal ve düzenleyici ortamın öngörülebilirlik ve şeffaflıktan yoksun olduğu ileri sürüldü.

Raporda, “Türkiye, işletmelere yönelik devlet hizmetlerinin dijitalleştirilmesi konusunda ilerleme kaydetti.” değerlendirmesi yapıldı.

Kayıt dışı ekonominin boyutunun son yıllarda azalmasına rağmen hala ekonomik faaliyetin önemli payını oluşturduğuna işaret edilen raporda, fiyat belirleme mekanizmalarına devlet müdahalesinin devam ettiği savunuldu.

Raporda, kamu desteklemelerinin verilmesinde uygun uygulama kuralları, yaptırım ve şeffaflık bulunmadığı iddia edildi.

“Bankacılık sektörü genel olarak istikrarlı kalmıştır ancak çok sayıda aşırı karmaşık ve geniş kapsamlı makro ihtiyati ve düzenleyici tedbirler nedeniyle finansal istikrar sorunlarıyla karşı karşıyadır.” ifadesi yer alan raporda, iş gücü piyasasının daha da güçlendiği belirtildi.

Raporda, bölgesel iş gücü piyasasında eşitsizliklerin azalarak son yılların en düşük seviyelerinden birine indiğine işaret edilerek, son dönemdeki asgari ücret artışlarının konjonktürel nitelikte olduğu iddia sına yer verildi.

MERKEZ BANKASININ BAĞIMSIZLIĞI..

Raporda, piyasa ekonomisinin işleyişinin iyileştirilmesi için Türkiye’de enflasyonun sürdürülebilir şekilde hedefe doğru indirilmesi, bunun için de merkez bankası bağımsızlığının yeniden tesis edilmesi, para politikasının sıkılaştırması, faiz dışı fazlaya kademeli dönüşü destekleyen güvenilir orta vadeli mali plan geliştirilmesi, devletin fiyat belirleme mekanizmalarına müdahalesinin azaltılması, makro ihtiyati ve düzenleyici çerçevenin basitleştirilmesi, kamu desteklerinin şeffaflığının ve kontrolünün arttırılması, iş ortamının daha da iyileştirilmesi gerektiği ifade edildi.

Finans sektörünün aşırı düzenlemelerin olduğu bir ortamda faaliyet gösterdiği kaydedilen raporda, geniş kapsamlı makro ihtiyati ve düzenleyici tedbirlerin, finansal piyasaların işleyişini sekteye uğrattığı savunuldu.

YENİLENEBİLİR ENERJİ KULLANIMI ARTTI

Raporda, “Enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi gelişti ve yenilenebilir kaynakların kullanımı önemli ölçüde arttı. Türkiye’nin bölgesel bir enerji merkezi olma konusunda büyük hedefleri var. Türkiye, Akdeniz ve Karadeniz’de yeni gaz sahalarının araştırılmasının yanı sıra yeni LNG terminallerinin inşasına da yoğun yatırım yapıyor.” değerlendirmesi yer aldı.

AB ile Türkiye arasında ekonomik entegrasyonun yüksel olmaya devam ettiği belirtilen raporda, Türkiye’nin AB’nin 7’nci, AB’nin de Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı konumunda olduğu hatırlatıldı.

Raporda, Türkiye’nin Gümrük Birliği kapsamındaki yükümlülüklerinde bazı sapmaların karşılıklı ticarette sorun teşkil ettiği öne sürüldü.

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK), yıllık milli hesaplar ve aşırı açık prosedür bildirimlerinin yayınlanmasına ilişkin zaman dilimlerine uyumunu iyileştirdiğine işaret edilen raporda, “Türkiye’nin TÜİK’in güvenilirliğini ve kamuoyunun resmi istatistiklere olan güvenini artırması gerekiyor.” ifadesi yer aldı.

Raporda, Türkiye’nin fikri mülkiyet hukuku alanında, özellikle mevzuat uyumu açısından iyi bir hazırlık düzeyi olduğu ancak uygulamanın iyileştirilmesi gerektiği kaydedildi.

Türkiye’nin bilim ve araştırma alanındaki hazırlıklarının oldukça ileri düzeyde olduğuna dikkat çekilen raporda, ülkenin bu alanda iyi ilerleme kaydettiği bildirildi.

Raporda, seçimlerin ardından Merkez Bankası para politikasını sıkılaştırmaya başladığı, yeni hükümetin artan mali açığı sınırlayacak önlemler aldığı anımsatıldı.

patronlardunyasi.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir